Geleceğin Yaşam Trendlerinde Yıldızı Parlayan Bahçeli Daireler

İstanbul gibi büyük metropollerde yaşamanın iş açısından pek çok avantajı olduğu kadar aslında yaşamlarımızı derinden etkileyen bir dezavantajı da vardır. Bilim adamları çok da uzak olmayan bir gelecek için evlerimizden çıkmadan çalışabileceğimizi ön görmektedirler. Bu durum da insanlar internetin olduğu her yerden işlerini halledebileceklerdir. 

Bu durumun insanları daha kırsal alanlara iteceğini düşünerek prefabrik ofis yöneleceği fikri aslında çok uzak değildir. İnsanların evlerinden ofislerine ulaşıp bütün işlerini halledebildiği bir dönem, insanları daha asosyal yapar mı bilmiyoruz fakat bizce daha üretken yapacağı aşikardır. 

Evden çalışma sistemi hepimizin hayatına covid19 pandemisi döneminde oldukça entegre edildi veya zorunlu olarak evden çalışmak durumunda kaldık. Bu dönemde bu çalışma yöntemine memnun olan çalışanlar olduğu kadar memnun olmayan çalışanlar da oldu tabi. Memnun olmayan çalışanları analiz ettiğimizde ise ortaya şöyle bir sonuç çıkmaktadır. Bazı çalışanlar çalışma materyalleri ile ofis ortamındaki uygun çalışma koşullarını evlerinde sağlayamamaktadır. 

Örnekler ile ifade edecek olursak bahsi geçen bilim adamlarına göre gelecekte bir mühendisin işinde kullanması gereken çalışma materyallerini kendi alacağı ve girdiği iş yerinde bu materyalleri kullanacağı yönündedir. İş verenler için kulağa hoş geliyor olsa da sanırım bu durum gelecekte çalışanların omzuna bir yük bindirecek gibi görünüyor. 

Fakat burada şunu da belirtmek gerekiyor ki, bahsi geçen gelecek öngörüsünde bir işçinin ücreti sadece ortaya koyduğu emek ile ölçülmeyip kullandığı materyaller ile de ölçülebilir gibi duruyor. Bütün bunların sonucunda bahsi geçen gelecekte, insanlar evden çalışabildiği için bahçeli veya kırsal alanlarda yaşamaya başlayacaktır. Bu sayede yeşile dokunabilecekler. Bahçelerinde yetiştirecekleri meyve ve sebzeleri yerken ise ayrı bir tat alacaklardır. 

Gelecekteki Prefabrik Evler Nasıl Görünecekler?

İnşaat teknolojileri her geçen gün daha da gelişmektedir. Öyle ki şu günlerde daha organik olan inşaat malzemelerinden tutun da depreme daha dayanıklı, esnek malzemelerin araştırması sürmektedir. 

Tabii bazı öngörüler çok gerçek dışı da olabiliyor. Bir 30 sene önceleri 2022 yılında uçan arabaların olacağı öngörülmüş. Fakat gelin görün ki halen dışarıya baktığımızda uçan araçlar göremiyoruz. Fakat yine de bu alanda da çalışmalar devam etmektedir. 

İnşaat sektörüne geri döndüğümüzde, gelecekteki organik inşaat malzemelerini biraz daha anlatacak olursak, doğada organik olarak üretilen malzemelerden türetilir. Bu bağlamda yapılan deneyler de bir iskelet üzerine konumlandırılan ipek böcekleri ördükleri ipek iplikleri ile bir şaheser ortaya çıkardılar. Bir başka deneyde ise hammadde olarak, cam ve bal karışımı kullanan bir 3D yazıcı üretilip, bu yazıcıyla bir malzeme elde edilmiştir. Bu malzemenin hammaddesini sokaktaki insanlara sorulduğunda ise plastik olduğunu söylemişlerdir. Bu durum aslında ufak bir şeymiş gibi duruyor fakat gelecekteki inşaat teknolojileri için az çok bir fikir vermektedir.

Tüm bunların sonucunda ise gelecek inşaat malzemesi teknolojilerinin %100 doğada çözünebilir maddelerden üretileceğini öngörebiliriz. Fakat bunun fiyatlara yansıması nasıl olacaktır bu bir geleceğin sorunudur. Şu anda prefabrik ev fiyatları diğer yapılara göre oldukça uygun kalmaktadır. Diğer yandan bu kadar fazla olan insan nüfusuna barınak yapılmak için organik hammadde nasıl bulunur tabi bu da geleceğin sorunlarından birisi olacaktır.